Fivestar:
Arapça, Farsça ve Türkçe
Arapça, Farsça ve Türkçe dünyanın en çok kullanılan dilleri arasındadır.
Matthias Weigl(24), Almanya’da mezun olduktan sonra lisans eğitimini tamamlamak için İstanbul ‘da ki Boğaziçi Üniversitesini tercih etmiş. Büyüdüğü Almanya’da en çok konuşulan ikinci dilin Türkçe olması bu tercihinde etkili olmuş.
Berlin’de Küçük İstanbul denilen bölgede büyüyen Weigl’in arkadaşları genellikle Türklermiş. Hatta Weigl mahallesinde ki ilk futbol takımında Almanların azınlıkta olduğunu söylüyor. Bu şekilde bir çocukluk geçiren Weigl bu içinde büyüdüğü bu kültürü daha yakından tanımak istemiş. Ama onun görüşüne göre Türkçe dünyada hak ettiği ilgiyi görmüyor.
72 milyonun üzerinde konuşanıyla Türkçe dünyanın en çok konuşulan 15 dilinden biri durumundadır. Türkiye’nin yanı sıra; Kıbrıs, Yunanistan, Irak, Bulgaristan, Makedonya, Kosova, Arnavutluk ve Almanya’da da geniş kitleler tarafından konuşulmaktadır. 15 milyonun üzerinde insanda ikinci dil olarak Türkçe bilmektedir.
Weigl bu sayıların Türkiye’nin jeopolitik konumuna göre oldukça düşük olduğunu düşünüyor. Avrupa, Arap ülkeleri, İran ve Rusya ile sınırı bulunan, NATO üyesi ve dünyanın en büyük 20 ekonomisinden birine sahip bir ülke için bu durumun daha farklı olması gerektiği görüşünde olduğunu da ekliyor.
Weigl CV’sinde Türkçenin olmasının ona iş başvurularında da yardımcı olduğu görüşünde. İnsanların onun Türkçeye ilgisini garip karşılamasına rağmen Weigl Türkçenin ona iş hayatında da çok şey kazandırdığını düşünüyor.
Weigl daha önceden aldığı Latince ve Fransızca eğitiminin Türkçeyi öğrenmeyi kolaylaştırdığını söylüyor. Fransızcadan geçen çok sayıda kelimenin yanı sıra, sıfatların ve fiillerin cinsiyetlere göre değişmemesi öğrenmeyi kolaylaştırıcı etkenlerden birkaçıdır.Türkçenin yapı olarak son derece mantıklı ve zihin açıcı bir dil.
Weigl Türkçe öğrenmek için uzun süreli çalışmalar yapmadığını söylüyor. Günde 15-20 dakikalık çalışmalarla ama iki yıl boyunca düzenli olarak çalışarak Türkçeyi öğrenmiş.
Türkçe öğrenmek yapısındaki sistem sayesinde diğer dillere olan yeteneğinizi de arttırıyor. Weigl Türkçe öğrendikten sonra diğer dillerdeki okuma ve yazma becerisini de geliştirdiğini söylüyor.
İstanbul’da geçen bir yılın ardından Weigl dünyada Türkiye gibi bir ülke bulamayacağını düşünüyor. Asya ve Avrupa’yı birleştiren bu muhteşem ülke, içindeki kültür çeşitliliği sayesinde size başka hiçbir yerde bulamayacağınız bir tecrübe yaşatıyor.
Sadece Türkiye’de ki misafirperverlik için bile gelmeye değer olduğunu söylüyor. Türk insanlarla Türkçe konuşmaya çalışmanızın adeta onlara çok önemli bir hediye almışsınız gibi onları sevindirdiğini görmüş Weigl.
Weigl’ın Türkçe öğrenmek isteyenlere tavsiyeleri de var. Haftada bir kez oturup çok çalışmaktansa, az ama her gün çalışmakla daha kolay öğrenileceğini söylüyor.
Türkçeye benzer olarak Farsçada dünyanın en çok konuşulan 20 dili arasında üst sıralarda bulunmaktadır. İran, Afganistan ve Tacikistan’da fazla isimler verilse de genel olarak Persçe ismiyle bilinir. Dünyada 62 milyon insanın ana dili olarak kullandığı bu dili 50 milyon insan da ikinci dil olarak bilmektedir. Farsça İran, Afganistan, Özbekistan ve Tacikistan’da konuşulmaktadır.
Emily Austin, 25 yaşında ve İngiltere’nin Londra şehrinde büyümüş. Emily’nin Farsçaya olan ilgisinin sebebi, Weigl’ın Türkçeye olan ilgisinin sebebinden çok daha farklı. Emily Fars kültüründen çok uzak bir kültürde yetişmişte olsa Fars edebiyatı onu çok etkilemiş ve Farsça öğrenmeye karar vermiş.
Fars edebiyatı ve tarihine hayran kalan Emily, medyanın Fars kültürünü yanlış yansıttığını düşünüyor.
Fars alfabesi 32 harften oluşuyor ve sağdan sola doğru yazılıyor. Farsça öğrenmek diğer dilleri öğrenmenizde de yardımcı olabilir. Aslında Arapça, Kürtçe, Urduca ve Hintçe dillerinde kullanılan kelimeler yüzde 40’ı ve dil bilgisi kurallarının yüzde 30’u ortaktır. Bu dillerin hepsi Hint-Avrupa dil ailesine mensuptur. Emily’nin görüşüne göre Farsça aralarında öğrenmesi en kolay olan dil.
Emily Farsça öğrenirken kaynak bulma konusunda çok sıkıntı yaşamış. Farsça öğrenmek için özellikle başlangıç seviyesini geçtikten sonra çok az kaynak olduğunu söylüyor. Emily’nin Farsça öğrenirken ki hedefi ise Ömer Hayyam’ın şiirlerini sözlük kullanmadan okuyabilmekmiş.
Andrea Audero, 23 yaşında üniversitede tarih lisansını yaparken Arapça öğrenmeye karar vermiş. Bu dilleri öğrenme konusunda Andrea da Emily ile aynı fikirde denebilir. Bu dillerin zor olmadığını ama alfabe farklılığından dolayı Batılıların gözünü korkuttuğunu söylüyor.
Andrea Arapça ile İngilizce arasında benzer noktalamalar ve kurallar olduğunu söylüyor. Arapça dilini öğrenmek alfabe sayesinde Farsça, Urduca, Kürtçe ve Peştuca gibi doğu dillerini öğrenmeniz konusunda faydalı olur.
Arapça 22 ülkenin resmi dili ve dünyanın her tarafında 200 milyondan fazla insanın ana dili olarak kullandığı dildir.
Andrea Arapçayı akademik araştırmalarında kendisine yardımcı olması için tercih etmiş. Arapça bilmek ona özellikle İslamiyet hakkındaki kaynaklara birinci elden ulaşma imkanı sağlamış. Ayrıca Arapça dünyada 1,5 milyar müslümanın kullandığı Kuran-ı Kerim’inde dilidir.
Her yıl 21 Mart gününde dünya 300 milyondan fazla insan bir Fars bahar festivali olan nevruz festivalini kutlar. Bu tarih Asya ve Orta Doğu’da yeni yılın başlangıcını temsil eder. Nevruz bayramı günümüzde de Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, Afganistan ve Tacikistan, Arnavutluk, Hindistan, Makedonya ve İran’da kutlanmaktadır. Nevruz bayramının kutlandığı 21 Mart günü kuzey yarımkürede baharın başlangıç günüdür.
Günümüzde İran’da nevruz kutlamaları ailelerin, arkadaşların ve komşuların iletişimini arttırmak için bir fırsat olarak kullanılır. İnsanlar yeni yıla başlarken iyi bir başlangıç amacıyla evlerini temizlerler, yumurta boyarlar ve evlerini çiçeklerle süslerler. Bazıları ateşin üzerinden atlayarak aydınlığın karanlığa galip gelmesini simgeleyen bir ritüeli yerine getirirler. Bu antik çağlardan kalma festival günümüzde de insanlar ve farklı kültürler arasında iletişimin sağlanmasına yardımcı olur.